NASA aya indik işte ispatı diyor.

NASA aya indik işte ispatı diyor.

Aşağıda yazdığımız yazıdan bir gün sonra NASA dan servis edilen aşağıda AY etrafında yer alan uydu görüntüsünde aydaki modül ve ayak izleri ve detaylar görüntüleniyor.

http://www.bluebox.bbs.tr/nasa-basina-sizdirilan-video-resim

NASA yakında biz ayda bir üs kurduk derse şaşırmamak gerekiyor.

NASA nın detaylı bilgilerine

http://www.nasa.gov/mission_paindex.html

den ulaşabilirsiniz.

Bakalım NASA dünyayı oynatmaya daha ne kadar devam edecek.

Yorumlarınızı bekliyorum…

Tavsiye Yazılar

17 Comments

  1. NASA ısrarla ayı detaylı resimlendirmek için gerekli teknolojilerinin bulunmadığını bundan dolayı da iniş noktalarını yüksek çözünürlükte gösteremediklerini dile getiriyor. Peki çok merak ediyorum önümüzdeki yıllarda Japonya aya bir uydu göndermeyi planlıyor. Bu uydu ayın yüzeyini fotoğraflandırarak bu bilgileri dünyaya geri göndericek.

    Peki o zaman o çekimlerde Amerika’nın iniş noktaları görülmediğinde nasıl bir yorum yapmayı planlıyorlar?

    Benim düşünceme göre ya Japonya ile anlaşılıp resimlere bu iniş noktaları eklenicek, ya da Japonya bu resimleri direk yayınlayıp America’nın yıllardır süren yalanını yok edicek. Tabi bu da ciddi karmaşıklıklara sebep olabilir.

    Bu yaklaşan eğlenceli zamanı dikkatle ve sabırla bekliyorum…

    1. Yanlız yukarıdaki yazıyı dikkatli okumadınız sanırım.

      Bu görüntüler NASA tarafından aydaki ayak basılan noktanın uydu görüntüsü olarak yayınlanıyor…

      Sizin yazdıklarınızla çelişiyor…

      1. Sami34 dedi ki:

        Admin bey aynı yazıyı ben de okudum. İxion ne anladıysa onu anladım.
        Nasıl yani? NASA bu resmi ne zaman çekmiş de şimdi yayınlıyor!? Japonlar da aynı bölgenin fotoğrafını çekseler, aynı fotoğrafla mı karşılaşacağız demek istiyorsunuz? Nereden biliyoruz Japonların daha yakından daha detaylı fotoğraf çekemeyeceklerine dair bir bilgi mi var elimizde? Ayrıca bu resimlere bakıp ta aydaki modül, ayakizleri ve detayları görebilen var mı? Ayrıca Sayın ixion siz Sayın Adminin cevabından ne anladınız onu da yazabilir misiniz bir zahmet?

  2. john conner dedi ki:

    İnsanlar Amerika’nın Ay’a ayak bastığına neden inanmak istemiyorlar, anlayabilmiş değilim. Amerika’nın her türlü silah teknolojisini geliştirdiğine inanıyorlar ama nedense Amerika’nın Ay’a gidebileceğine ikna olmuyorlar. Şimdi inanmayan arkadaşlara bir sorum olacak. Amerika uluslararası uzay istasyonu inşa edip, bu istasyona belirli periyotlarda astronot gönderme kapasitesine sahip mi? Sahip. Yıllardır bu işi yapmıyor mu? Yapıyor. Uluslararası uzay istasyonu yapabilen bir ülke neden aynısını Ay’a yapmış olmasın ki? Bence Amerika’nın Ay’ın karanlık tarafında küçük bir araştırma istasyonuna sahip olması mantıklı ve ihtimal dahilindedir. Hem bu konuda NASA yalnız da değil. ESA, RKA yada ROSCOSMOS, CNSA, CNES, JAXA gibi kuruluşlarla müşterek uzay operasyonları gerçekleştiriyor.

    Ayrıca bu kuruluşlar NASA ile yakın çalışma içerisinde oldukları için NASA’nın birtakım sırlarına vakıf olmaları muhtemeldir. Amerika Ay’a ayak basmamış olsa ilk bu kuruluşlar ortaya çıkarırdı. Büyük bir yalan uydurup, onu dünyaya yutturmak o kadar kolay değildir.

    Dünya milletlerinin yaşamak için dünya benzeri gezegenler aramaya başladığı şu dönemde, hala insanoğlunun Ay’a ayak basmadığına inanan insanlarımızın olduğunu görmek gerçekten üzücü. Sizce de artık kendi zihinsel devrimimizi yapmamızın zamanı gelmedi mi? Uzay yarışı yeniden hız kazanıyor. Kendi uzay ajansımızı kurmamızın zamanı geldi de geçiyor bile. Dünya milletleri Jüpiter’in uydusu Europa’da koloni kurmayı hayal ederken biz ise ancak arkalarından konuşabiliyoruz.

    1. kerim dedi ki:

      aslında deprem yapan iklim değiştirdiğine inanan zihniyetin aya bastığına inanması lazım olay aslında paradox, şeytan toplum kisvesi vurup aşağlamak bi nevi müslüman ülkelerin yada karşıtlarının kıskançlığı, müslümanım ama at gözlüğü takmam para gelişmişlik teknoloji ve refah onlarda diye komplo teorisi hastalığına kapılmışız birbirimizi yiyeceğine, çalıştırıp saksıyı sende yapsaydın kardeşim tutanmı vardı !adamlarda kafa var! lama cimi yok onlar çıkar marsa biz yerden güle güle daha çok deriz bu kafayla!

      1. shadow dedi ki:

        kerim üslubun çok yanlış hem amatör gözlemciyim diyorsun hemde bir takım teknolojilerin varlığı birçok yerde dile getirildiğine rağmen bunu konuşan bir takım bilgilerle ispatlamya çalışan insanlarla alay ediyorsun dikkat ediyorum bu sitede de admin sürekli araştırıyor ve bir takım araştırmalarına rağmen adminide yeri geliyor yalanlamaya alaya almaya kalkıyorsun pardon ama soruyorum Masonmusun da halka yanlış bilgi vermeye çalışıyorsun kardeşim:( birileri yada bir takım kuruluşlar imkansız gibi görünen teknolojilerin peşinde anlıyormusun tutmuş buraya gelip Amerikan ağzıyla konuşuyorsun ve bunuda bir marifetmiş gibi ortaya atıyorsun seni başka forumlardan da tanıyorum

        1. kerim dedi ki:

          neyse önceki yayınlanmadı kısa kesiyim cevap hakkı doğdu, ozaman hayır mason değilim 2 cisi büyük kücüğü herzaman sömürür kullanır dünyanın hangi dönemine gidersen git düzen böyledir! bizde koşalım o imkansız denilen teknolijilerin peşinde? nek eksiğimiz var? şu anki kapatilist düzende parası teknolijisi bilimi silahı refahı olan toplum yönetir dünyayı onlar yapıyosa sende yap okadar basit! yine tekrarlıyorum adminle hiç bi sorunum yok .

    2. John Bey;
      Öncelikle bahsettiğiniz teknolojik istasyonlar ve benzeri uygulamalar “Van Halen Radiation Belt” denilen bir kuşağın içinde bulunuyor. Bu kuşak dünyayı çevreleyen büyük bir radyasyon kuşağıdır ve bahsedilen “sözde” ay gezintisi dışında insanoğlu bu kuşağın dışına çıkmamıştır.

      Tahminimce biliyorsunuzdur ki Ay’a ilk çıkma fikri aslında Rusya’ya aittir. Ancak bu radyasyon çemberinden dolayı Ay’a çıkma kararlarından vazgeçilmiştir. Çünkü bahsettiğimiz bu çemberdeki radyasyon seviyeleri inanılmaz seviyelerde yüksek ve radyasyona mağruz kalmadan bu alandan geçmek olanaksız vaziyette. Lütfen önce bu ismini verdiğim, dünyayı çevreleyen bu mekanizmayı araştırın.

      Çünkü dediğim gibi bahsettiğiniz istasyon ve benzeri uzaya kurulmuş tüm objeler bu çemberin içinde ve Dünya’ya yakın bir noktada bulunuyor…

      1. john conner dedi ki:

        ixion, öncelikle cevabınız için teşekkürler. Van Allen Radyasyon Kuşaklarını tabi ki biliyorum. Van Allen Radyasyon Kuşakları ile ilgili kendi görüşümü az sonra belirteceğim. Lakin öncelikle kısaca belirtmek istediğim bir konu var.

        Burada bazı arkadaşların yorumlarından dolayı bir daha yorum yapmama kararı almıştım. Hiç hak etmediğim şekilde dayanaksız suçlamalara maruz kaldım. Benim o arkadaşlara bir cevabım olmuştu. Ama admin kardeşimiz yayınlamamış. Tabi ki kendi sitesi ve hangi yorumu yayınlayıp yayınlamayacağı kendi takdirindedir. Ben ona bir şey diyemem. Ama bana karşı olan yorumlara yer verip, benim cevaben yazdığım yoruma yer vermemek ne kadar adalet sınırları içerisinde yer alır, bilemiyorum? Neyse, önemli değil. Bu şekilde haksız suçlamalara maruz kalmak insanın şevkini kırıyor. Bu kendi namıma son yorumumdur. Umudum yok ama umarım yayınlanır.

        Van Allen Radyasyon Kuşağı demişsiniz. Hatta, “Van Halen Radiation Belt” demişsiniz. Doğrusu Van Allen Radyasyon Kuşakları (Van Allen Radiation Belts) olacaktı. Çünkü bir değil iki kuşak vardır. James Alfred Van Allen’dan bahsedeceğim ama şimdi yine beni “Amerikancı” olmakla suçlayacaklar. (Not olarak belirtmek istiyorum, ilk olarak Van Allen’dan ben değil ixion bahsetmiştir.) Van Allen uzay araştırmaları yapan Amerikalı bir fizikçidir. 1959 yılında Amerika’nın ilk uydusu olan “Explorer 1’in” yapım ve fırlatılış çalışmalarına aktif bir şekilde katılmıştır. Van Allen Kuşakları da zaten Explorer 1’den alınan verilerle (uçuş dataları) ortaya çıkartılmıştır.

        Van Allen Kuşakları, Dünya’yı çevreleyen ışınım kuşakları yada bölgeleridir. Dünya’nın manyetik alanının etkisi ile biçimlenen bu kuşaklar, elektrik yüklü parçacıkları yakalayarak, manyetik alan çizgilerince belirlenmiş bölgelerde tutarlar. Manyetik alan çizgileri, Kuzey Kutbu’ndan çıkar. Dev yaylar halinde Dünya’nın çevresine yayılır ve Güney Kutbu’nda tekrar Dünya’ya girer. Elektrik yüklü parçacıkların büyük bölümü, yeryüzünden biri 5.500 km, öbürü 14.000 km yukarıda ve ekvatora paralel olarak uzanan iki kaim (var olan) kuşak içinde tutulur.

        Kısaca anlatmak gerekirse, Van Allen adıyla anılan bu kuşaklar, Dünya’mızı dış uzaydan gelen yüksek enerjili parçacıklara karşı korur. Kuşakların en zayıf olduğu kutup bölgelerinde ise bu yüksek enerjili parçacıklar, Dünya atmosferine çarparak kuzey ve güney ışığı denen kutup ışıklarına neden olur.

        Van Allen kuşakları sadece Dünya’mıza özgü değildir. Güçlü bir manyetik alana sahip her gezegende Van Allen kuşakları olur. Gezegenin manyetik alan gücüne göre Van Allen kuşaklarının genişliği değişebilir. Örneğin, Dünya’ya benzer gezegenler olan Merkür, Venüs ve Mars ile bunların uydularından hiçbirinde güçlü bir manyetik alan yoktur. Ve dolayısıyla da önemli bir Van Allen kuşağına sahip değillerdir. Buna karşılık Jüpiter’in çok güçlü bir manyetik alanı vardır ve bu gezegenin Van Allen kuşakları çok geniştir.

        Güneş fırtınaları ile uzaya savrulan radyoaktif parçacıkların Dünya etrafında bulunan manyetik kuşaklar üzerinde biriktiğini ve bu kuşaklara “Van Allen Radyasyon Kuşakları” dendiğini yukarıda belirttim. Dünya etrafındaki bu radyoaktif bariyerler Ay’a gidişin bir düzmece olduğuna dair kanıt olarak sunuldu bir zamanlar. Hepimiz de buna inanıyorduk. O kuşaklardan geçen astronotların hayatta kalamayacağı düşünülüyordu. Ancak daha sonra kuşaklardan çok hızlı geçildiği ve astronotların çok düşük dozda radyasyona maruz kaldıkları anlaşılmıştır.

        Yani ixion kardeşim, söylediğin gibi kuşaklar geçilemez değil. Kuşaklar çok hızlı geçilirse, (ki astronotlar çok hızlı geçerler) geçen insanlar çok düşük dozda radyasyona maruz kalıyor. Düşük dozda radyasyona maruz kalan insanlar da ölmezler. Bu da demek oluyor ki, ölmeden Ay’a gidip, gelinebilir.

        1. Yorumlarınız aşağıdaki içerikler nedeni ile silinebilir…

          Yorum içeriği chat üslübu olursa silinmektedir.

          Hakeret ve aşağılama içerirse silinir.

          Sitenin tutumuna aykırı ise silinir.

          Sitede aynı konularla açılmış FORUM bölümümüz var. Burada daha az kontrol vardır o bölümden istediğiniz şekilde yazabilirsiniz.

  3. Deniz- dedi ki:

    john conner abd yi bu kadar savunmana şaşırdım NASA aya çıkmıştır ama çoğu gerçek gizleniyor NASA işine geleni basına söylüyor asıl önemli ve gizli işlerinden neden söz etmiyor.NASA ya güven olmaz geçenlerde 2012 de hiçbir şey olmayacak tüm söylentiler yalan nibiru diye bir gezegen yok diye inkar ediyor sakladıkları çok şey var gerçekleri öğrenmemizi istemiyorlar.Ufo gerçekleride gizleniyor yakında sahte bir saldırı yaparlarsa hiç şaşmayın.

  4. Sami34 dedi ki:

    Abd’yi hararetle savunanarak göklere, alemlere, uzaya çıkarmaya hiç gerek yok, inanın ki size faydası olmayacaktır. Bu savunuculardan zaten ülkemizde yeterince var.

    Ayrıca john conner zihinsel devriminizi yapmanızın zamanı gelmedi mi? sözünü kime söylüyorsunuz? Belirli bir kişiye mi yoksa toplumlara mı? Bu durumda zihinsel devrimin abd’nin yaptıklarına inanmakla mı başlayacağını iddia ediyorsunuz acaba yoksa?
    İsteyen istediğine inanır. (bknz: ozgur irade nedir)

    Bilimin bir toplumda zirve yapmış olması o toplumu yönetenlerin bunu insanlık adına iyi şeyler için kullanacaklarını asla garanti etmez.

  5. cetin ak dedi ki:

    Sayin sami34 cok dogru soyluyorsunuz tesla bilim icin bir cok proje birakti ama malasef kotu islerde kullanildi ve hala kullanilmaya devam ediyor.

  6. aslı dedi ki:

    Birisi birşey yazdığında sen Amerikancısın,sen masonsun gibi suçlamalar yapmayın.Ben yukarıda yazılanlardan hiç böyle bir sonuç çıkarmadım.
    İnternette bütün bilgi,belge,video görüntüleri,%90 oranında Amerika tarafından yayılıyor.%10luk birkısım Rusya ve Çin tarafından gönderiliyor.
    Bizler ne yazık ki sadece izleyiciyiz.Gerci Amerikan halkının da %90ı sadece izleyici.Ne yapalım yani,gercekleri söylemeyelim mi?Gercek budur.Türk uyduları görüntü gönderdide kim yayınlamadı?
    Hergün facebook ve twitter’da yazdıklarınızın hepsinin kayda alındığını bile bile bütün sırlarınızı paylaşıyorsunuz.Demek ki aslında böyle bir negatif düşünceniz yok.Olsaydı daha dikkatli olmazmıydınız?
    Unutmayın ki;iltifat gibi gözüken şeyler,her zaman iltifat değildir.Belki de kötülüğün tarifi yapılıyordur,kelimeler arkasında…
    Eğer Amerikancı,mason suçlamaları devam ederse,kimse yazı yazmak istemez.
    Evet,bilimsel açıdan zirve yapmış toplumların,her zaman ,insanlık adına iyi şeyler yaptığı söylenemez.Ama bunu zaten kimse iddia etmemiş ki ?

    1. kerim dedi ki:

      aynen aslı hahım dediklerinize katılıyorum benim demek istediğim zaten abdyi filan övmek yüceltmek değil, şu an günlük hayatımızda kullandığımız çoğu mertaryal(elektrik,tv,net,tel,pc,ampul v.s) batının buluşudur! bu gerçektir yiğidi öldürde hakkını yeme diye söz vardır, bu edindiğimiz bilgiler bile batıdan çoğu ,abd yi tüh kaka diyeceğine ulus olarak abd gibi olalım diyorum olay o(bilim ve güç bakımından ) çok yanlış yerlere çekildi ..

  7. Sami34 dedi ki:

    Mesele bişeylere inanıp inanmamak meselesi değil hiç bir zaman, yeterli ve doyurucu kanıtlar edinmek, daha detaylı bilgilere ulaşmak. Gizledikleri çok şey olduğu hakkında hemfikiriz zaten. Ama bilsinler ki bilimi kötüye kullananlar her kimse er ya da geç ifşa edilecekler ve yok olacaklar. Finali “iyiler” alacak.

  8. dnz dedi ki:

    bence evren ve insan aynı ..zerre küllün aynasıdır…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir