Haarp teknolojisi, yeni neler var ?
Haarp teknolojisi, yeni neler var ?
Daha önceki yazılarımızda haarp teknolojisini ilk olarak Rusyanın geliştirdiği ve SURA isimli tesisleri ile elektromanyetik titreşimleri transfer edebilecek antenleri kullandığını yazmıştık.
Yine aynı yıllarda bu tesislere paralel olarak geliştirilen ve HAARP teknolojisinin TESLA tarafından başka bir amaçlara hizmet edebileceği söylenen Yüksek gerilim enerji transfer sistemleride çalışmaları arasındaydı.
Aşağıda MOSKAVA yakınlarında 80 lerde kurulan deneysel amaçlı çalışmaların yapıldığı HAARP teknolojisine dayalı yüksek gerilim transfer antenleri görülebiliyor.
Google maps de koordinatları
+55° 55′ 26.15″, +36° 49′ 10.97″
Bu tesisler yardımı ile antenler yardımı ile bir noktadan diğer noktaya enerji transferi yapılabiliyordu.
80 li yıllarda geliştirilen bu teknoloji SSCB yıkılması ile bu çalışmalar aksadı ve daha sonrada terk edildi.
Çalışmalardan elde edilen sonuçların şu anda nerede ve ne amaçla kimler tarafından kullanıldığı bilinmiyor. Ancak yakın zamanda bu teknolojinin etkilerini ve sonuçlarını görebileceğimiz bir olayla karşı karşıya kalmamız yakındır.
Bunun etkileri ile ilgili duyumlar bize gelmeye başlamış durumda. Etkileri arasında neler olabileceğini sonraki bir yazımızda ele alabiliriz.
Tesisleri incelemenizi ve Yüksek gerilim enerji transferi ile bilgilenmenizi düşündüğüm için bu tesisleri konu olarak yazıyorum.
Fotoğrafları ve koordinatları kontrol edebilirsiniz.
Teslanın deneysel olarak bu teknolojiyi kullandığı biliniyordu…
Teslanın ilk kurduğu tesis
Fotoğraflarda görülen tesislerde yüksek gerilim bobinlerini ve antenler açık olarak görülebiliyor.
Yorumlarınızı bekliyorum
Madem bu kadar bilinen bir şey bu, niçin kimse önlem almıyor? Malasef gerçekliğini yitiren konular bunlar.
Sitede Çin devletinin kendi iyonesfer bölgesini nasıl koruduğunu okuyabilirsiniz.
Kimsenin önlem almadığı gibi bir konu yok her saldırı silahının arkasında bir savunma mutlaka vardır.
Bu teknoloji şu an belli sayıda ülkenin elinde ( nükleer silah gibi ) ve bu silahın saldırısını engelmeniz mümkün değil ( ispatlamanızda ) o yüzden çok gizli yerdelerden ve çok küçük techizatlar ile bu silahı kullanabilirsiniz.
Siteyi biraz inceleyin bence…
Tesla bu iş ile elektrik enerjisinin küresel bazda kablosuz ve ücretsiz olarak taşınması için uğraşıyordu. Yani asıl amacı insanlığa hizmet etmekti. kesinlikle paraya pula değer vermeyen en büyük mucittir ama yine kötü emeller için kullanılıyor bu güzelim buluşlar. isanlık kendi sonunu hazırlıyor.
Olayları popüler hale getirerek etkisini azaltmaya çalışıyorlar.Bu kadar çok konuşulan birşey efsanedir demek istiyorlar.Aslında bütün herşey Marquez’in kitabı Kırmızı Pazartesi gibi gözümüzün önünde yaşanıyor.
çindeki 8 büyüklüğündeki depremide haarp yapmamışmıydı nasıl bi koruma bu?
çok abartılar var! her büyük depremi haarp yapıyo oldu artık ,komik geliyo insanlara, özelllikle anadolu 1000 lerce yıldır depremle yıkılan bi alan kocaeli ve ist bilinen 7+ mg depremi 19 u geciktir 197x-1998 arası deprem açısından çok durgun bi donemdeydik 99 da marmaraya merhaba diyince affalladık anormal geldi olay o! geçmişteki depremleri neyle yapıyolardı dua yöntemiylemi ?nette anlatılan bilgiler daha çok bilimkurgu geliyo bana kusurabakmayın bu kadar eleştiride olsun yani….
Çin koruma tesislerini zaten 8+ depremden sonra inşaa etti.
İnceleyin…
HAARP sadece deprem amaçlı bir silah değildir !!!
Bunu sizde biliyorsunuz…
Depremlerin hepsi haarp den kaynaklı değildir.
HAARP her istenilen noktada deprem oluşturamaz. Suyun sürekli damlaları gibi küçük sinyaller ile bunu yapar. Dinlenilen tüm sinyallerde bu mevcuttur.
Bilimkurgu olmasa hiçbir cihaz üretilemez… Bilimkurgu yu küçük görmeyin…
ABD de haarp silahları ile vurulmaktadır. Bu teknoloji gelişmeye devam ediyor… Artık Nükleer silahlara gerek kalmayacak… ( Deneyleri inceleyin… )
tabi düşüncelere saygım var ama her nüfus yoğunluğu olan yerdeki son depremlerin hepsi haarpa yapıştırılıyo! özellikle japonyayı hiç anlamam hadi biz teknoloji fakiri hafif gariban bi ülkeyiz bizi geçtim, koskaca teknoloji devi japonyaya enerji yolluycanda, havadan ve adamlar bunu farketemiycek! oldu yani! abd ye teklonoji satan bi ülke! başlı başına komik sitcomluk bazı kısımları var cidden böyle bi teknoloji varsada bu tip anlatımlar yüzünden tiye alınıyo, bende olduğuna inanıyorum, ama bu kadar abartıldığı gibi değil bence kafalarına göre deprem yada meteroloji yaptıklarına inancım pek yok..
Sayın admin eleştirilere verdiğiniz cevap tarzınıza hayranım. Sokrates’in hem antik yunanlı hem de brezilyalı olanı gibi :D
Haklısın…
Fazla cevap vermek istemesemde bazen dayanamıyorum…
HAARP zaten kelime anlamı olarak (High Frequency Active Auroral Research Program) “Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı” demektir. Adı üzerinde, bu bir araştırma. Silah değil. İyonosfer’in özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska’da Amerika tarafından yapılan bir araştırma. Amerikan Ordusu tarafından desteklendiği için silah olarak algılanır. Aslında öyle değil. Bugün dünya çapında kullanılan internet teknolojisini de Amerikan Ordusu’na bağlı DARPA (ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı) isimli isimli kuruluş geliştirmiştir. Yani Amerikan Ordusu’nun desteklediği her proje silah değildir.
HAARP tesisleri Amerika tarafından ilk defa 1993 yılında Alaska’da, Gakona Bölgesinde kuruldu. Öyle zannedildiği gibi gizli bir proje falan da değildi. Kanımca Amerika, haberleşmenin gizliliği ihtiyacından dolayı İyonosfer araştırmalarına yöneldi. Bilindiği üzere İyonosfer, telsiz dalgalarını yansıtma özelliği keşfedildiğinden bu yana haberleşme alanında kullanılmaktadır. “Amerika’nın Ses”i ve “BBC” gibi uluslar arası yayın yapan kuruluşlar yıllardır bu hava katmanını kullanmaktadırlar. Amerika, başka ülkelerin duymasını istemediği gizli haberleşmelerini sağlamak için İyonosfer’i kullanıyor olabilir. Yada başka ülkelerin gizli haberleşmelerini deşifre edebilmek için. HAARP sistemini basitçe anlatmaya çalışırsak; yerdeki tesiste bulunan bir aktarıcı antenle havaya radyo dalgaları veya elektrik verilmekte, İyonosfer tabakasından geri yansıyan bu enerji yeryüzünde bulunan bir alıcı anten tarafından emilerek iletişimin kesintisiz sürdürülmesi sağlanmaktadır. Radyo, TV, askeri haberleşme böylece kesintisiz olarak devam etmektedir. Şimdi diyeceksiniz ki, uydu haberleşme teknolojileri bu kadar gelişmişken Amerika hala neden bu geri kalmış (!) teknolojiyi kullanmaya devam ediyor yada bir köşede halihazırda bekletiyor? Hemen söyleyeyim. Çünkü Amerika pek çok sebepten dolayı uydu haberleşmesine güvenmiyor. Öncelikle uyduların belirli bir kullanım süreleri var ve miyadı dolunca düşüyorlar. İkincisi yüksek güneş aktivitelerinden olumsuz etkilenip, devre dışı kalabilirler. Üçüncüsü yeryüzünden yada başka uydulardan fırlatılacak güdümlü füzelerle kolayca yok edilebilirler. Oysa İyonosfer güvenli ve kesintisiz haberleşmeyi garanti altına alıyor. Hele ki dünyanın her tarafında askeri birlikleri bulunan Amerika için.
Şimdi burayı dikkat arkadaşlar. Yeni bir komplo teorisi ortaya atacağım. :) Aslında bilinmeyen bir konu değil ama bu açıdan kimse yaklaşmamıştı. Son dönemde artan HAARP benzeri tesisler var ya. Hani Rusya’da, Çin’de ortaya çıkan. Bunlar bir tesadüf değil bence. Geçen sene NASA son 400 yılın en büyük güneş patlamasının 2012 yılında olacağını rapor etmişti. İşte bu büyük patlamada dünyadaki tüm haberleşme ağları, uydu haberleşmesi dahil çökecek. Dünya çapında elektrik kesintileri olacak. Buna “Dijital Kıyamet” deniliyor. Dijital Kıyamet ortamında haberleşme büyük önem kazanacak. Bence HAARP tesisleri bunun için varlar. Gerektiği anda hayati haberleşmeyi sağlamak için. Haberleşmenin çöktüğü bir ortamda, haberleşmeye hükmeden dünyayı yönetir.
Aslında HAARP ülkemizde fazla bilinmiyordu. Ta ki 2003 yılında, 1 Mart teskeresi ile Türk-Amerikan ilişkileri bozulana kadar. İşte o dönemde artan anti-Amerikancılık, 1999 Gölcük depreminden Amerika’yı sorumlu tutmamıza yol açtı. Hatta o dönemde Amerika’nın ülkemize saldıracağı bile yazılıp çiziliyordu. (bkz. Metal Fırtına) :) Oysa depremin olduğu 1999 yılında Türk-Amerikan ilişkileri doruk noktasında idi. Aynı yıl terörist başı apo, Amerikan istihbarat örgütü CIA tarafından paketlenerek ülkemize teslim edilmişti. Depremden sonra da başta Amerika olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden ülkemize yardımlar oldu. Dönemin ABD başkanı Clinton deprem bölgesini ziyaret etti ve büyük sempati topladı. Yani Amerika’nın Türkiye’ye saldırması için hiçbir neden yoktu. Şimdi bile HAARP’in silah olduğunu düşünen arkadaşlara sorsak, “Gölcük Depremi HAARP saldırısı” derler. Keza Van Depremi de HAARP’e bağlanıyor. Kim, hangi ülke Türkiye’ye saldırıp, ne elde etmek istiyor? Bu konuda bir türlü sebep-sonuç ilişkisi kurulamıyor. Japonya depremini ele alalım. Japonya’ya kim, neden saldırsın? Hiçbir sebep yok ortada. Yani şunu anlatmak istiyorum. HAARP teknolojisine sahip olduğu iddia edilen ülkelerle, HAARP vasıtası ile tetiklenen depremlerin olduğu ülkeler hedef bakımından örtüşmüyor. Bir tutarsızlık var. Örneğin Amerika neden Suriye’de, İran’da, Rusya’da, Çin’de, Kuzey Kore’de, Venezuela’da deprem tetiklemiyor da, Türkiye’de yada Japonya’da deprem yaratıyor?
Tabi ki herkesin düşüncelerine saygımız var. Herkes dilediği gibi düşüncelerini dile getirebilir ve başkalarının haklarına müdahale etmeden düşüncelerini yazabilir. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti demokrasiyi benimsemiş ve özümsemiş bir ülke. Bende naçizane düşüncelerimi aktarmak istedim.
Bilinmeyen konuların tartışılmasında ve aydınlığa kavuşturulmasında bize vasıta olduğu için BLUEBOX BBS sitesinin yöneticisine sonsuz teşekkürler…
bende teşşekür ediyorum, çoğu sitede hafif karşıt görüş aktarıldığında yorumlar silinir tahammül yoktur..
güzel yazı olmuş, elinize sağlık, şu Van depremini bir sebep sonuca bağlamak istedim. Van depremi olurken TSK K.Irak’ta tarihinin en başarılı operasyonunu yürütüyordu. Özel birliklerin baskınlarından sonra taburlar basılan konumlara yerleşiyordu ve PKK’nın sonu gelmişti emin olabilirsiniz. Bu yaz tamamen biteceğine dair de umutluyum, tabi Türkiye’de olağanüstü birşey yaşanmaz ise…
İşin Japonya kısmına gelince, fazla anlamam iktisattan fakat ekonomik faktörler düşündürücü olabilir diye düşünüyorum konu üzerinde uzmanlığı olan varsa, özellikle kriz döneminde Japon yeni ve devlet iktisadi politikalarının sanayi de dahil Batı’ya yansımaları nasıldır bakma lazım. Üstüne üstlük uzmanlık alanımın uluslararası ilişkiler olmasından öte bir kaç unsur düşündürücü, bildiğiniz üzere yeni hedef G.Çin denizi, bölgede ciddi petrol rezervi var ve bölgeye girerken yara almış bir Japonya çıkarlarla örtüşür, yanı sıra iki düşman müttefiğinizin güçlü olanını dize getirmek için de çıkarlarla örtüşen bir durum. G.Kore’de, Japonya’da ABD’nin müttefiği fakat kendi içlerinde birbirlerinden hiç hazzetmemektedirler.
Salih Metecan Gülşen, öncelikle yazım ile alakalı düşünceleriniz için teşekkürler. Lakin Van Depremi ile alakalı kurmuş olduğunuz sebep-sonuç ilişkisine katılmıyorum. Neden mi?
1) Türkiye, Irak’ta Amerika’dan onay almadan operasyon yapamaz. Amerika Irak’ın kuzeyinde operasyon yapmamızı istemese zaten bize izin vermezdi. Bizi durdurmak istiyorsa neden Türkiye’de deprem tetiklesin ki? Ayrıca neden Van? Türkiye’de daha başa bir çok aktif fay hattı varken, neden Van? Örneğin neden İstanbul yada İzmir değil?
2) Irak’ta operasyon yapmamızı sağlayan istihbaratı bize Amerika vermektedir. Buna “anlık istihbarat” deniyor. İnsansız hava araçları tarafından aktarılan görüntülerle sağlanıyor. Kabul etmeliyiz ki, istihbarat konusunda Amerika’ya bağımlıyız. Amerika Irak’ta operasyon yapmamızı istemese bize istihbarat vermezdi.
Ayrıca TSK’nın en başarılı operasyonu demişsiniz. Savaş ve silah teknolojilerine merakı olan ve askeri olayları yakından takip etmeye çalışan biri olarak söyleyeyim, katılmam mümkün değil. Kesinlikle başarılı fakat daha başarılı operasyonlarımız da olmuştur. TSK’nın cumhuriyet tarihi boyunca bir çok başarılı operasyonları oldu. Kıbrıs Barış Harekatları, Kore Savaşı gibi. Terör harekatı özelinde söylediyseniz eğer, onda da 2008 yılında ki Güneş Harekatı’nı gösterebiliriz. Şimdiye kadar 30’a yakın sınır dışı askeri harekat yapılmıştır. Bunların çoğu Tümgeneral Osman Pamukoğlu tarafından yapıldı. Ama bence en başarılısı 2008 Güneş Harekatı’dır. Şubat ayında yani 2 metre karın olduğu dağlık arazilerde gerçekleştirildi. Terör örgütünün Zap kampı düşürülmüş ve 240 terörist etkisiz hale getirilmişti. Öte yandan terör örgütü pkk’nın yakın bir süre zarfında yok edileceğine sizin gibi bende inanıyorum. Uluslararası ilişkilerden fazla anlamam. Ama anladığım kadarıyla “terör örgütlerini kullanma” uluslararası ilişkilerde artık bir araç olmaktan çıkıyor. Bununla alakalı eski Genelkurmay Başkanımız İlker Başbuğ’un çok güzel bir kitabı mevcut. “Terör Örgütlerinin Sonu” isimli kitabı tavsiye ederim. Sanki dünyayı yöneten gizli bir el tarafından dünya çapında terör örgütleri tek tek yok ediliyor. İspanya’da eta silahlı mücadeleden vazgeçtiğini açıklamıştı. Sri Lanka tamil kaplanları isimli terör örgütünü yenmeyi başardı. Sıra pkk’ya da gelecek.
yanı sıra eklemem gerekir ki, bu teorilerin hep ABD düşmanı olmayan ülkelerde meydana gelmesinin şöyle bir izahı olabilir. Yine Gölcük teorilerinde okumuştum. Zannedersem bu cihazın yaydığı sinyali toplaması için bir anten ya da alıcı koyuluyor sizin de yazınızda belirttiğiniz gibi. Bu tip cihazları yerleştirmek ABD’ye düşman devletlerde bir hayli zor olacaktır, düşman demeyeyim de dost olmayan ülkelerde diyeyim, İran, Rusya, Çin vb. Fakat müttfeik ülkelerde veya hasmane ilişkiler olmayan devletlerde cirit atmak rahat olduğundan bu tip lokasyonlara çıkarlarla örtüşen müdahaleler yapılabilir. Tabi bu nokta da çok daha derin analizlere yer verilerek geniş bir açıklama yapılabilir, özellikle Immanuel Wallerstein’ın Dünya-Sistemleri Teorisi üzerinden analizlere gidilebilir. Fakat çok uzun ve sakız gibi uzadıkça uzayan bir yazı olur, kitaba döner :) Bu sebeple biraz daha derin ve analitik düşünmek gerektiği kanaatindeyim. Devletler arası işbirliğinde esas olan menfaattir ve nabza göre şerbet verilerek ince balans ayarları çekilebilir müttefik devletlere.
john conner , cok güzel bir yazı . Ne gariptir ki 1990 ların sonundan beri cok ciddi bir deprem kusagına girdigimizi , manyetik alan ,cekirdek hareketlerinin tuhaflasdıgını istatiksel olarak kanıtladıgımız bir zaman diliminde olan depremleri ,bu bilgileri göz ardı ederek farklı nedenlere baglamaya calbir ısmamız bence anlamsız… ancak devletlerin icinde ki derin yapıların bügünkü fizigi ve teknolojiyi kendi lehlerine bir savas aracı haline getirme olasılıklarını reddetmeden.
Yorum ve analiz yaparken şuna dikkat etmek lazım.Bu tesisler ne amaçla yapılmış.Neye hizmet ediyor.Kime yaramıştır.
En önemlisi de hangi daha büyük projenin bir adımıdır.Şurası bir gerçek birileri bazı teknolojileri insanlığın büyük çoğunluğundan gizleme eğiliminde ve bu uğurda da her türlü riski göze almış.O zaman bu yaklaşımı olan kişilerin iyi niyetli olduğunu iddia etmek zorlaşır ve gizli amaçları olduğunu anlamış oluruz.
Artık aşikardır ki bu tip HAARP gibi silahlar Yıldız Savaşları projesi kapsamında geliştirilmiş olup,bu silaha sahip olmayan devletler ve insanlar üzerinde denenip kullanılmak içindir.
Bildiğimiz klasik silahlar ve mücadele şekliyle düşünmeye alışmış insanlara bunu izah edebilmenin kolay olmadığını düşünüyorum.İnsanlar mücadele edemeyeceklerini inandıkları,kanaat getirdikleri gerçeklikleri ret etme eğiliminde içerisindedirler bence.
Nicola TESLA ila alakadar tüm bilgiler iddialara göre yok edilmiş,HAARP’in asıl amacı gizlenmiş,ABD’nin 2025 yılına kadar iklimi tamamen kontrol altına amacı iddiası gizlenmiş,insanları zihni olarak kontrol altına alma, chemtrails uygulamaları ve GDO birbiriyle paralel gizli maksatlar ihtiva ettiği iddiaları çoğunluktaysa bence bunlar komplodur deyip yok saymak bence kolay yolu seçmektir diye düşünüyorum.
11 Eylül komplosunu gerçekleştirenler de başlangıç olarak tüm iddiaları komplodur inanmayınız diyerek asıl kendi hedeflerine ulaşmak ve olayın gerçek mahiyetini gizlemek yolunu seçmemişler midir?
Fahri Meteorolog, HAARP ile Yıldız Savaşları Projesi’nin ne alakası var? HAARP iddia edilen sözde bir iklim silahıdır. Yıldız Savaşları Projesi ise Soğuk Savaş döneminin sonunda Amerika’nın Sovyet Rusya’yı alt etmek için geliştirdiği bir projedir. Amerika Suvyetlerin uzun menzilli füzeler konusundaki üstünlüğünü yok etmek istiyordu. Bunun için Yıldız Savaşları Projesi ortaya atıldı. Projenin esası, uzayda kurulacak uzay istasyonlarından vaya platformlarından, “laser” ışınları vasıtasıyla Rusya’dan Amerika’ya gönderilecek kıtalar arası (stratejik) füzeleri, daha havada iken yok etme amacına yönelikti. Amerika bu projeyi ilk 1983 yılında başlatmıştı ve Amerikan ekonomisi bunun yükünü kaldırma imkanına sahipti. Amerika için de maliyeti yüksek olsa bile. (100 milyar dolar) Lakin Sovyet ekonomisi, bu projeyi etkisiz kılabilecek bir sistemi, ne teknik ne de mali bakımdan, gerçekleşme imkanından yoksundu. Sonuç olarak Sovyet Rusya yıkıldı. Soğuk Savaşı Amerika kazandı. Şimdi bunun HAARP iklim silahı ile ne alakası var?
Ayrıca HAARP’çi arkadaşlara 100 puanlık bir uzmanlık sorusu. :) Madem Amerika, 1993 yılından bu yana HAARP gibi bir iklim silahına sahip, neden kendi ülkesini vuran şiddetli kasırgaları engellemiyor? Yada düşmanı olduğu ülkeleri yapay kasırgalar ile vurmuyor? Öyle değil mi? Amerika’yı her yıl şiddetli kasırgalar vuruyor ve milyarlarca dolar zarara yol açıyor, insanlar ölüyor. 2005 yılındaki Katrina Kasırgasını hatırlayalım. 85 milyar dolar zarar, 1836 ölü, 705 kayıp. Amerika Katrina Kasırgasında aldığı hasarı savaşlarda almamıştır, herhalde. Bunu mantıklı bir şekilde açıklayabilir misiniz?
Sakın birileri ABD yi vuruyor olmasınlar…
Bu sitede daha önce yazılmış olan Newyork kasırgası belki ilginç gelebilir.
http://www.bluebox.bbs.tr/newyork-kasirgasi-haarp-ile-nasil-durdur
john conner, HAARP olarak bilinen silah ve teknoloji hem çok yönlü hem de bilinen teknolojinin ötesinde, Yıldız Savaşları projesi dahilinde geliştirilen bir projedir.
Ufuk Ötesi Radarı diye bilinen ve normalde yasaklanmış olan, normal radarların göremediği düşmanın füze vs saldırısını önceden görebilecek teknolojiye de sahip olduğu iddia edilen HAARP ile ülkenize yapılabilecek saldırılarda füzenin yol aldığı atmosferi eğip bükebilmenin, füzenin rotasını bozmanın mümkün olabildiği iddia edilmektedir.
Ayrıca Admin’in de ifade ettikleri gibi bu teknolojiye sadece ABD’nin sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Ağaçkakan projesi ile HAARP düzeyinde olmasa dahi daha evvel Rusların iklim üzerinde, ABD doğu kıyılarında başka bir takım deneyler yaptıkları belgesellerde vs düzeydeki yayın, kitapta da iddia olarak yer almıştır. O açıdan günümüzün silah ve mücadele teknolojisi ile düşünmek artık geride kalmış, nükleer silah çağı dahi bence kapanmış, 4.nesil savaş dönemi ve elektromanyetik silahlar, düşünce kontrolü, toplum mühendisliği, gen mühendisliği vs gibi alanlarda gelişmiş ülkeler arasında ciddi bir rekabet ve gizlilik mücadelesi başlamıştır.
Gelecekte de büyük kalmak isteyen, dünyayı yönlendirmek isteyen güçler şimdiden bunun çalışmalarını olabildiğince gizlilik içerisinde ve dünya kamuoyunu daha farklı konularla meşgul ederek yapmaya çalışmaktadırlar.
Birileri Amerika’ya iklim silahı ile saldırıyor ve iklim silahının mucidi / isim babası Amerika kendini koruyamıyor mu? :) Kulağa pek inandırıcı gelmiyor. Hem 2005 yılında Ruslar da iklim silahı olabileceğini hiç zannetmiyorum. Ayrıca diyelim ki, Katrina Kasırgası’nın sorumlusu Ruslar olmuş olsun. Amerika’nın Ruslar’a cevaben bir karşı saldırı düzenlemesi gerekmiyor mu? Fakat ben Rusya’da Katrina felaketi boyutlarında bir felaket son 10 yılda hatırlamıyorum.
Haklısın Rusya moskova çok sıcak oldu diye ağlamamıştı…
http://www.odatv.com/n.php?n=rusyayi-abd-mi-yakiyor-1208101200
Katrina felaketine karşı Amerikalılar sadece bunu mu yapabilmişler? Vah Amerika vah! :) Katrina felaketinde ABD’nin kaybı 85 milyar dolar, 1836 ölü, 705 kayıp. Rusya’nın başkenti Moskova’da birkaç derece ısı artışı ve orman yangınları ve 0 ölü. ABD’nin karşı saldırı anlayışı bayağı yumuşakmış. :) Üstelik 5 yıl sonra. Katrina felaketi 2005’te, Rusya orman yangınları 2010 senesinde. Yani arada 5 sene var. Amerika neden cevap vermek için 5 yıl beklemiş olabilir? Pek mantıklı görünmüyor. Ayrıca Amerika da sık sık büyük yangın felaketleri yaşıyor. Geçen yıl Haziran ayında New Mexico eyaletinde nükleer bir tesis yangın tehlikesi atlatmıştı. Bunun da mı sorumlusu Rusya? Buradan anlamamız gereken HAARP konusunda Rusya’nın ABD’yi geçtiği mi? Amerika’yı vuran bütün kasırgaların sorumlusu Rusya mı? Amerika’nın dilediği gibi herkesi vurabildiğini ama kendisini korumaktan yoksun olduğunu mu söylüyorsunuz? Kusura bakmayın ama kimse beni buna inandıramaz.
Rus yetkili öyle söylememiş. Tam tersini iddia ediyor. Bakın ne diyor, Rus yetkili Nikolay Karavayev. “Pentagon, günümüzde sadece sivil kuruluşlarının araştırma yapmaya yetkili olduğu uluslararası iklim anlaşmasından çıkmayı düşünüyor. Buna göre ABD, iklim silahı konusunda öylesine ileri gitti ki, yakında bunu gizlemeden dünyaya sergilemeye başlayacak.” Tarih 12.08.2010. Şimdi cümle cümle gidelim.
Cümle 1: Rus yetkili iklim araştırmalarının sadece sivil kuruluşlar tarafından yapılabildiğini uluslararası bir anlaşmadan bahsediyor. Burada Rus yetkili kendisi ile çelişiyor. Pentagon bizi iklim silahı ile vurdu derken diğer taraftan iklim çalışmalarını sadece sivil kuruluşlar yapabilir diyor.
Cümle 2: ABD iklim silahı konusunda öylesine ileri gitmiş ki, yakında bunu gizlemeden sergileyecekmiş. :) Aradan 2 yıl geçmiş. Daha ben Amerika’dan “bizde iklim silahı var, bu silahla şuraları vurduk” diye bir açıklama duymadım. Duyan varsa bana da söylesin lütfen. Yani anlayacağınız, Rus yetkililerin açıklamaları iyi hazırlanmamış ve çelişkilerle dolu. Kendi ihmal ve sorumluluklarını örtbas etmek için aceleyle hazırlanmış tipik bir Doğu Avrupalı yönetici davranışı. “Amerika öyle iyi silahlara sahip ki, bizi vurdu. Ne yapalım. Bizim hiçbir suçumuz yok” demeye getiriyor. Diğer taraftan siz Rusya’nın ABD’de Katrina tarzı felaketler yapabileceğini iddia ediyorsunuz. Rus yetkililer ile sizin açıklamalarınız örtüşmüyor.
http://tr.euronews.net/2011/06/28/amerika-da-orman-yangini-nukleer-tesisi-tehdit-ediyor/
İklimsel anomaliler ve buna bağlı ısı artışlarından kaynaklanan orman yangınları dünyanın her tarafında görülüyor. Bu Rusya’ya özgü bir olay değil. Kaldı ki, ABD Rusya’dan intikam almak istese Rusya’da Katrina’nın en az 10 katı büyüklükte bir felaket yaratırdı. Örnekleri mevcut.
HAARP 4 temmuz 1976’da ABD ve RUSYA’nın ortaklaşa geliştirdiği, iyonosferik koşulları değiştirmek için radyo dalgalarını ısıtma tekniğidir.
Eski SSCB Devlet Başkanı Kruşcev, Sovyet’lerin gezegeni yokedebilecek korkunc bir silaha sahip olduğunu açıklamış. Oysa ki ABD ile beraber geliştirilen bir silah ya da sistemden bahsediyor.Şu an Rusya’da dünyanın en güçlü HAARP tesisleri var.
Çelişkili gibi gözükmesine rağmen Rusya,İngiltere,Çin,ABD,İsveç,Norveç,Japonya HAARP programına dahiller.
Bir olayın tek nedeni yoktur.Hele dünyayı,ulusları etkileyecek bir olayın,tek nedenden kaynaklandığını düşünmek safca olur.Siyasi,askeri,jeopolitik,ekonomik,sosyolojik,ekolojik,astronomik… Buna pekçok bilim dalını ekleyebilirsiniz.Din olgusunu da unutmamak gerekir.Olaylar çok bileşenlidir.
HAARP’e,gizli,doğal olmayan felaketlerin tek sebebi demek yetmez.HAARP bir ya da bir çok amaca yönelik bir araç elbette.HAARP’in sadece kötü amaçlar için kullanıldığını düşünmemek gerek diye düşünüyorum.Belki de bilmediğimiz birşeylerden de bizi korudu?Biz sadece,bize sızıdırılan bilgiler çerçevesinde olayları isimlendirebiliyoruz.Eğer birşey BİLMEMEMİZ istenseydi,hiçbirşeyden haberimiz olmazdı,emin olun.
Rusya’nın gelişmiş balistik sisteminde, alan bükme teknolojileri vardır.9/12/2009’da Norveç’te görülen spiral,hiperboyutsal fizik alan bükme teknolojisi (böyle çevirebildim ancak) sahip Rus füzeleri tarafından yapılmıştır.Hatta bunun Obama’nın Nobel alma arifesinde bir kutlama(?) için yapıldığı,aslında bunun bir ‘kontrol bizde’ mesajı olduğu söylenir.Rusya bunun hiperboyutsal bir gösteri olduğunu kabul etti.Norveç spiralinin gözükmesinden bir kaç saat sonra, radar ve hava savunma sistemleriyle korunan Rusya’nın başkentinde hiperboyutsal bir tetrahedron görünmüştür.Bunlar EİSCAT ve Kuzey İskandinav HAARP anten ağlarıyla işbirliği içinde yapılmıştır.Bu spiralleri Çin 1989’da denemiş ve başarısız olmuştur.9/11 olaylarının uzaktan yönlendirilmiş enerji teknolojisi olan interferometre alan bükme silahıyla yapıldığı söyleniyor.Dolayısıyla HAARP teknolojilerini, uzay savunma sistemleri arasında ve bağlantılı görebiliriz.
Alan bükme teknolojileri 2.Dünya savaşında Nazi’ler tarafından geliştirilmiş torsiyon teknolojileri ve silah sistemlerinin türevleridir.60 yıl içinde geliştirilmişlerdir.
Pekçok olayın tarihi tesadüf değildir.Olayların İncil vahiy kitabına uygun gerçekleştirildiği söylenir ya da şöyle diyelim;İncil’in vahiy kitabına uygun olarak felaketler yaratılıyor. 9/11, 3/11 gibi…Şimdi,bu sebepten dolayı 15/06/2012’de bir büyük olay beklenmektedir.Bakalım olacak mı?
Fukushima öncelikle siyasi bir eylemdir ve 3. dünya savaşının neredeyse başlangıcı olarak kabul görüyor.Fukushima’nın ÖTEKİ gerçeğini görmeden,incelemeden yapılan bütün açıklamalar havada kalır.
Görüyorsunuz,bir olayı çok boyutlu incelemek lazım.Belki de gerçekleri hiç bir zaman bilemeyeceğiz. Sadece bildiğimizi sanacağız.Bize verilen alan içinde koşturup duracağız.Bir sürü bilgi havada kalacak gibi gözüküyor değil mi?
1976’da Soğuk Savaş hala devam etmekte idi. Günümüzde bile Rusya ile Amerika neredeyse her konuda karşı karşıya gelmektedir. Hele Soğuk Savaş döneminde Amerika ile SSCB hiçbir projede ortak olmamışlardır. Silah teknolojileri gibi hayati önem taşıyan konularda hiç olmamıştır. Ayrıca HAARP tesisleri ilk defa 1993 yılında Alaska’da Amerika tarafından kurulmuştur. 1976’da değil. HAARP bir silah değildir. İklim araştırmaları programıdır. Allah’tan başka hiç kimse doğa olaylarına hükmedemez. Ruslarda HAARP tesisi olamaz. HAARP İngilizce’dir ve Amerikalılar’a aittir. Benzer teknolojinin Rusça’da ki adı SURA’dır. Bir HAARP’çi olarak bunu bilmeniz gerekiyordu. :)
Neden özellikle Rusyanın Haarp kapasitesi üzerine yoğunlaşıyorsunuz.
Neden Amerika ve İsrailden bahsetmiyosunuz.